14 Şubat 2012 Salı

Online alışveriş

Haftada 6 gün, toplamda (yol da dahil) 70 saate yakın çalışan biz zavallılar için büyük kolaylıktır online aışveriş. Buna bir de İzmir'imizin çeşit konusundaki yetersizliğini eklerseniz vazgeçilmez olur. Tepe Home'a, Mudo'ya, English Home'a gittin, Bernardo'yu, Karaca'yı, Paşabahçe'yi tavaf ettin mi bitti gitti.
Benim ilk online alışveriş maceram mudo.com.tr ile 2009 senesinde başladı. Uzun zamandır mağazaya gelmesini beklediğim ama bir türlü gelmeyen şu aşağıdaki yemek takımını ve tavuklu fincanları bir cesaret sipariş ettim.

Ofiste otururken kargon geldi diye aradılar. Bir kutu gelmiş ki şaştım kaldım, sanırsın buzolabı gelmiş. Meğer öyle sarıp sarmalamışlar ki açmak için bile neredeyse yarım saat uğraştım.Bu deneyimden aldığım güçle de online alışveriş furyasını başlattım kendimce ve pek çok site denedim. Bunların detaylarını ilerleyen zamanlarda vereceğim.

Şimdi gelelim online alışverişin püf noktalarına;
Bazı sözümona indirim siteleri var. %70-80 indirim diye büyük puntolarla yanıp sönen ilanlar görüyorsunuz siteye girince ama gerçekte durum pek öyle olmayabiliyor. İlk öncelikli iş bu fiyatları başka yerlerle karşılaştırmanızdır. Google amcanıza açın sorun, o size her zaman verecek bilgi bulur merak etmeyin. Pek çok kez denk geldim ben bu duruma. Mesela bir arkadaşıma hediye olarak Karaca'dan çaydanlık aldım 90 liraya. Baktım ki o hafta bir sitede Karaca'nın indirimi var. Aynı çaydanlığa %30 indirimle demişler ki 90 lira, e üstüne bir de kargo bedelini ekleyince daha da pahalıya geliyor, indirim bu işin neresinde?
Bir diğer husus satın almak istediğiniz ürünün kalitesi. Kalite konusunda yanlışa düşmek istemiyorsanız benim tavsiyem, bildiğiniz markalardan şaşmamanız olacaktır. Çok ucuza buldum diye 78 parça Şehnaz marka tencere almak çok akıl karı bir iş olmaz. Mesela bunun gibi pahalı tutacağına inandığınız alışverişlerinizi online olarak yapmadan önce mağazasına gidip gözle görüp elle tutmak iyidir. Daha önce mağazasında görüp kalitesine inamıştınız, şimdi de yarı fiyatına karşınıza çıktıysa affetmeyin, alın gitsin. Bir de " Canım bu kadar pahalıysa kalitelidir de" fikri var. Ben bunu da denedim, tuttu. Ama her zaman tutar mı bilmem tabi.
Bir başka önemli konu, almak istediğiniz ürünün detaylı bilgisine göz atmaktır. Hemen her üründe ebat önemlidir mesela. İnternette tek başına çekilmiş ürün fotoğrafı sizi yanıltabilir. Diyelim ki daha önce almış olduğunuz battal boy yorgan 250 x 215 cm iken siz kalkıp da 200 x 220 cm nevresim alırsanız, sonra çekmeceyi açar kapar seversiniz ancak, kullanamazsınız. Ayrıca her ürünün neyden yapıldığı önemlidir.Kaz tüyü yorgan aldım ohhh diye arkanıza yaslanmakla olmaz ki, o kaz tüyü yorgan dediğinde acaba % kaç gıdık, % kaç sırt tüyü var? Misal gıdık tüyü arttıça yumuşaklık, hafiflik ve sıcak tutma oranı, sırt tüyü arttıkça da esneklik artar. Üstelik bu tüyleri içinde tutan kumaşın tüy geçirmez - kendisine downproof da derler- olması gerekir ki yüzlerce lira verip aldığınız yorgan kuruş kuruş azalmasın ve ortalığa saçılan tüyler de sizi sinir etmesin. Bunlar gibi her ürün için türlü detaylar var. O nedenle baktınız ki ürün detayı yerine " Muhteşem Renk Seçenekleriyle Akdeniz Işıltısını Sofralarınıza..." şeklinde uzayıp giden yağlı boya cila reklamlar dolu, anında geçin, riske değmez.
Son olarak da teslimat aşaması var. Kargonuz gelince heyecana kapılıp paketi alıp drannn diye kapıyı kapatmayın kargo boy un suratına. Adamın bekletin, açın bakın, eğer içinde kırık, eksik ya da hatalı ürün varsa bununla ilgili bir tutanak alın. Hatalı ürünse e zaten kargo kapınızda, aynen getiren kişiye iade edersiniz karşı ödemeli olarak, böylelikle tekrar uğraşmaktan kurtulursunuz.

Dikkatli yapılan online alışveriş candır, canandır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder